Kültürhane pandemi sonrası ilk buluşmasını yeni normale uygun, yenilikçi bir etkinlikle; “Kentin Yeşil Masalları” film gösterimiyle yaptı. Hollanda Başkonsolosluğu’nun desteği ile gerçekleşen etkinlikte, Mersin, İstanbul ve Hollanda arasında kurulan internet bağlantısıyla, Kültürhane’de ise sınırlı sayıda katılımla bir araya gelindi. Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet, Hollanda Büyükelçiliği Kültür Müşaviri Eray Yaygıç, Proje Koordinatörü Ingrid Woudwijk ve filmin yönetmeni Gwen Jansen’in online katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Çukurova İnsan Tohum ve Toprak Atölyeleri (ÇİTTA), SOLİNOVA ve Mersin’in Yabanları’nın hikayelerine de yer verildi.
Fark Etmek ve Değiştirmek İçin; “Pozitif Harekete Geçiş”
Gösterimden önce Hollandalı yönetmen Gwen Jansen, Hollanda’da bir dizi yeşil öykü tasvir eden ‘Şehrin Yeşil Masalları’ filmi hakkında konuştu. Filmin yapım sürecine maddi ve manevi umutsuzluklarla başladığını, ancak sonrasında bu umutsuzluğun yerini pozitif bir harekete geçiş isteğine bıraktığını söyleyen Jansen, “Projenin başında umutsuzdum. Çin, Rusya gibi büyük ülkeler ekoloji için bir şey yapmazken Hollanda yapsa ne işe yarar diye düşündüm. Ama sonra şunu fark ettim: Umutsuzluğa gerek yok; önemli olan umut kaynaklarını fark edebilmek, onlarla birlikte harekete geçmek ve değiştirmek. Ben buna ‘pozitif harekete geçiş’ diyorum. Artık biliyorum ki hiçbir şey bitmiş değil. Ekoloji için yapacak çok şey var.” ifadelerini kullandı.
Filmde kendi yakın çevresinden ve Hollanda’nın 5 farklı şehrinden yenilikçi yeşil projeler oluşturmak için harekete geçmiş kişi ve kurumlara yer veren Jansen, “Bu filmi izledikten sonra ekoloji için neler yapabileceğinizi göreceksiniz. Ben de bunu gösterebilmekten dolayı çok mutluyum” diye konuştu.
Mersin’in Yeşil Masalları: ÇİTTA, SOLİNOVA, Mersin Yabanları
“Yeşil Masallar” temasıyla oluşan birliktelikte Mersin’in yeşil masallarını ÇİTTA’dan Özlem Özgür Arıkan, Solinova’dan Ayşe Gül Yılgör, Mersin Yabanları’ndan Bediz Yılmaz anlattı.
Solinova kurucusu Ayşe Gül Yılgör bir yıl önce kurulan Mezitli Üretici Kadın Kooperatifi’nin amaç ve çalışmalarını aktardı. Temel amaçlarının neoliberal sistemin güçsüz kıldığı üretici ve tüketiciyi bir araya getirmek olduğunu söyleyen Yılgör, bu amacı kadınlarla birlikte, kadının ekonomik güçlenmesini önceleyerek gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Dünyayı bekleyen en büyük krizin tarım ve su krizi olduğuna dikkat çeken Yılgör, “Biz Solinova ile temiz ve güvenilir tarım yapmayı amaçlıyoruz. Aynı amaç için birlikte üretmek insanları ve bilhassa kadınları çok güçlü kılıyor. Sorunları birlikte çözebilecek güçte olduğumuzu görmek gücümüzü artırıyor” ifadelerini kullandı.
Mersin’in Yabanları’ndan Bediz Yılmaz ortak bir amaç için birlikte eyleyen, ekolojik bir hedef için birlikte düşünen bir karakterde oldukları için yeşil masalların bir parçası olduklarını söyledi. Yılmaz, diğer organik üreticilerden farklarının toplulukla birlikte hareket etme isteği olduğunu belirterek “Bahçemiz küçük ama etkimiz büyük. Mesela kompost anlatımız çok büyük. Kompostu sadece kendi atıklarımızla yapmıyoruz. Çeşitli dost kurumların atıklarını bahçemize davet ediyoruz. Etrafımızdaki yaban hayatı, etrafımızdaki topluluklarla yaşatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
ÇİTTA adına konuşan Özlem Özgür Arıkan ise temel amaçlarının temiz gıdaya ulaşmak olduğunu ancak birlikteliklerinin altında prefigüratif bir kültür yattığını vurguladı. Oluşturdukları gıda ağı ile her şeyin tekelden üretildiği ve pazarlandığı bir piyasada temiz tarım, sağlıklı gıda için mücadele ettiklerini anlatan Arıkan, “Ekoloji için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Gıda bunun için iyi bir başlangıç. Kendini çaresiz ve yalnız hisseden birçok insan olarak tekil varlıklarımızı koruyarak bir birliktelik yarattık” ifadelerini kullandı.