Onur Aytaç
Hukuk kitapları genellikle yürürlükte olan kanun maddelerini inceleyen ve bu mevzuatın uygulamada hangi sınırlılıklar ve imkanlar çerçevesinde ele alınabileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan eserlerdir. Bu sebeple, genellikle kitapların hedef kitlesi de ilgili alanda faaliyet gösteren avukat, hakim, savcılar; konuya ilişkin çalışmalarda bulunan akademisyenler ve tabii o branşa dair ders alan hukuk öğrencileridir. Zira bu grup dışında kalanlar açısından bahsi geçen yayınların ilgi çekici bir tarafı yok. Hatta ilgi çekmek şöyle dursun, sıkıcı olduklarını söylemeliyim ki uyarı görevimi yerine getirerek hasbelkader bu yazıyı okuyup sözünü ettiğim hukuk kitaplarını okumaya kalkacakların vebalini almayayım; kulağım çınlamasın boşuna.
Hukukun kuru yasal düzenlemeler bütününden ibaret olmadığının farkında olanlar ve/veya bunun ötesine geçmeyi arzulayanlar için artık yeni bir yayınevi var: Zoe Kitap! Son Hukuk Sohbetleri programında Genel Yayın Yönetmeni Av. Zehra Çiğdem Özcan ile yayınevinin kuruluş serüveni, politikası ve projeleri hakkında konuştuk. Kendisine yayınevi kurma aşamasında yöneltilen itirazlara kulak asmayıp kolları sıvayan Özcan’ın ne kadar da iyi yaptığı yayımlanan kitaplarla ortaya çıkıyor. Yayınevi’nden son çıkan kitap ise Ozan Değer’in editörlüğünde derlenen “Düşmanı Yargılamak”. Kamu hukuku, siyaset bilimi, felsefe ve antropoloji gibi sosyal bilimlerin farklı alanlarından keyfilik ve belirsizlikle dolu olağanüstü hal süreçlerine yeni bakışlar geliştiren bu kitap, “Şiddet ile yasa, kural ile istisna, savaş, güvenlik ve özgürlük halleri arasındaki ilişkilerin hangi yeni terimlerle karşılanabileceği ve bütün canlıları kapsayacak bir politikanın ve ortak soyağacının hangi temeller üzerine kurulabileceği” sorusunu irdeliyor.
Yayınevinin bir başka özgün yanı sinema ve hukuk arasında kurduğu köprü. Hukukun sanatlarla ilişki kurmasına yönelik olarak Türkçe literatürde daha önce “Hukuku Sinemada Görmek” ve “Edebiyat, Hukuk ve Sair Tuhaflıklar” kitapları dikkat çekmişti. Zoe Kitap da bu alana Zehra Çiğdem Özcan’ın kaleme aldığı “Film Gibi Hukuk” ve Cemal Bali Akal’ın yazdığı “Beyaz Perdede Kirli Yargılama” kitaplarıyla katkı sunuyor. Yargılama filmleri üzerinden hukuku eleştirel biçimde ele alan bu kitapların yanı sıra geçmişle yüzleşme, hukuk felsefesi (özellikle Spinoza) gibi alanlarda hem yerli hem de yabancı yazarların (çeviri) eserlerini içeren geniş bir yelpazede kitaplar da yayınevinin bünyesinde yer alıyor. Hukuku pek çok farklı disiplinle birlikte ele alan, bu sayede diğer bilimlerle hukukun ilişkisini kuran yayınlar Zoe Kitap çalışmalarıyla artacak gibi görünüyor. Böylece hukukun yalnızca bir teknikten ibaret olmadığı, alanda faaliyet gösterenlerle sınırlı bir şekilde değil adalet hakkında kafa yoran ve bunu dert edinen herkesi ilgilendiren bir şey olduğu anlaşılabilir. Ben hukuk yayıncılığına yeni bir soluk getiren Zoe Kitap’ın sıkı takipçisi olacağımı buradan belirtmiş olayım, meraklısını da davet etmiş…