Solucanlasak da mı saklasak, bokaşilesek de mi koklasak?

Bediz Yılmaz

Geçen yazıda kompost konusuna girmiştim ama yer darlığından çok kısa kısa geçmiştim mecburen, bu yazıda aynı konuya devam edip biraz daha detayına gireyim dedim. Esas maksat evsel gıda atıklarını çöpe göndermek istemeyen, ama tam olarak neresinden başlayacaklarını bilemeyenlere birazcık cesaret verebilmek.

Neden kompost yapmalıyız sorusuna çok kısaca cevap vermek gerekirse, kendimi de tekrarlamak pahasına, iki temel amaçtan bahsedebiliriz:

  1. Evlerimizdeki gıda atıklarının hane başına üretilen çöp miktarının yarısından fazlası olduğu ve kentlerdeki çöp depolama alanlarından salınan metan gazının temel kaynağı olduğu bilinciyle, bu atıkları çöpe göndermemek; evsel atıkları geri dönüştürülebilir plastik, kağıt, cam gibi malzeme ile sınırlamak;
  2. Topraklarımızın uzun yıllardır maruz kaldığı kötü kullanım sonucu iyice azalmış organik madde miktarının artmasına katkı sağlamak, bu sayede toprağın yapısını iyileştirerek erozyonu önlemek, bitkilere besin sunmak, topraktaki canlılığı desteklemek.

Evet, gerçekten de çok basit uygulamalarla bu derece büyük farklar yaratmak mümkün, hem de yemek yaptığınız patatesin kabuğuyla, içtiğiniz çayın artığıyla… 

Geçen yazıda yer verdiğim kompost rehberlerinde 4 temel teknikten bahsedilir. Bunlardan soğuk (yığın) kompost ile sıcak kompost, bahçesi olan kişiler için uygundur. Veya site ölçeğinde, eğer sitenin bahçesi de müsaitse ve komşular olarak kompostlar ile nöbetleşe ilgilenme imkanınız varsa. Bunlardan soğuk kompost 6 ay ila 1 yıl arasında toprak oluşumunu sağlarken, sıcak kompost ile bu süre çok daha kısadır (1-2 ay) ve sonuçta kendi bahçenizde veya sitenizde organik madde açısından zengin, mükemmel bir toprağınız olur. Yığın kompost, bağ-bahçe ve budama atıklarının toprağa dönüşmesini sağladığı için de ayrıca faydalıdır.

Eğer bu imkanlarınız yok ise, ev ölçeğinde yapmanızı tavsiye edeceğim diğer 2 kompost yönteminden biri olacaktır. Solucan veya Bokaşi kompostu. 

Solucan kompostunda, gıda atıklarının toprağa dönüştürülmesi işini çalışkan ve sessiz bu muazzam yaratıklara devretmiş oluyoruz. Yapmanız gereken şey ise çok basit: onlara sevdikleri ortamı sunmak, yani kapalı, nemli, karanlık bir toprak parçası ve ara sıra da besin yani evinizden çıkan gıda atıkları vermek. Belli bir periyotta (ben ayda bir bazen 2 ayda bir bakıyorum mesela) kutuyu açıp toprak çok sıkışmış mı, azıcık hava boşlukları yaratmak gerekir mi, besinlerinin hepsini yemişler mi diye kontrol ettiğiniz sürece, kutularından dışarı burunlarını bile çıkarmadan sizin için toprak üretmeye devam ederler. Bahardan bahara da bu toprağı alıp saksılarınıza koyar, bitkilerinize bayram ettirirsiniz. Bu kompost türünde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, pişmiş veya tuzlu gıda, soğan veya narenciye kabuğu, kemik, yağlı atıklar gibi solucanların sindiremeyeceği şeyleri sisteme sokmamak. Buna mukabil solucan kompostunuz varsa kullandığınız kırpıştırılmış koli kartonları, kağıt havlu ve tuvalet kağıdı rulolarını da toprağa dönüştürebilirsiniz, ki bu atık grubu hanesel atıklar içerisinde % 20 düzeyinde. Kartonlardan onlara hava boşlukları yaparsınız, gıda atıklarını koyup üstlerini topraklara kapatırsınız, onlar orada yaşar gider. (Bkz. Buğday Derneği solucan kompostu açıklamaları: https://www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=7925

Bokaşi kompostu ise gıda atıklarını bir nevi turşulaştırma ile fermente ederek çözünme sürecini hızlandırmaya dayalı bir yöntem. Solucana göre avantajları çok daha hızlı bir topraklaşma süreci sağlaması ve tuzlu-yağlı-pişmiş-çiğ her türlü gıda atığının koyulabilmesi. Bu yöntem de evde rahatlıkla yapılabilir, akmaz kokmaz, böcek sinek yapmaz. Kapalı bir kutu içerisinde, laktoserum adı verilen, pirinç ve süt ile kolayca hazırlanabilen bir sıvı yardımıyla yapılıyor. Dezavantajlarına gelince, kutu dolduktan sonra muhakkak toprağa gömülmesinin gerekmesi, yani eğer bir bahçeye erişiminiz veya balkonda koca koca saksılarınız yoksa elinizdeki bu toprak olmaya hazır çözünmüş gıda atıkları ile ne yapacağınızı şaşırabilirsiniz. Ayrıca kutunun altında bir musluk olmalı ve günaşırı o sıvı alınmalı. Bu çöpsuyu son derece faydalı bir gübre, ancak eğer onu dökecek yer bulmakta zorlanacaksanız bu yöntemi tavsiye etmem. Ama eğer turşulaşmış çöpü gömme ve çöpsuyunu da dökme imkanınız varsa, o zaman Bokaşi ekolojik açıdan en faydalı ve en kolay yöntemlerden biri, bir başlayan onun nimetlerinden kolay kopamıyor. (Detaylar için bkz. Volkan Dündar hocanın Bokaşi kılavuzları: https://www.facebook.com/arkabahcepermakultur/)

Hangi yöntem olursa olsun, ekolojik kaygıları olan birinin kompost yapmaması düşünülemez. Bir zamanlar çöp diye attığınız şeyin nefis kokan bir toprağa dönüştüğünü görünce içinize mutluluk dolacağını şimdiden garanti edebilirim.

Doğa Takvimi:

3 Haziran: İncirde ilekleme zamanı / Filizkoparan fırtınası

10 Haziran: Ülker doğumu fırtınası

21 Haziran: Yaz gündönümü / En uzun gün

22 Haziran. Gündönümü fırtınası

23 Haziran: Yaprak aşısı

27 Haziran: Kızıl erik fırtınası

*Bu yazı Kültürhane Menü/Dergi’nin Haziran sayısında yayımlanmıştır. Haziran sayımızın tamamına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Related

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *