Müfide İlhan ve Yaşayan Mirası

Müfide İlhan heykeli

Mithat Fabian Sözmen

8 Eylül 1950… DP’nin CHP’ye karşı büyük başarı gösterdiği seçimler sonrası sıra belediye başkanlığında. O dönem belediye meclisi halk oyuyla seçiliyor, başkan ise meclis oylamasında belirleniyordu ve meclis o gün Türkiye’nin ilk kadın kent belediye başkanı olarak Müfide İlhan’ı seçti.

Müfide İlhan, Mareşal Fevzi Çakmak’ın yeğeni ve Mersin’in eski belediye başkanı Galip İlhan’ın oğlu Doktor Faruk İlhan’ın eşi. Ancak onu önemli kılanlar bunlardan fazlası.

Bir süre farklı kentlerde öğretmenlik yapan, yurt dışında bulunan İlhan, 1946’da Mersin’e yerleşti, siyasete girdi, bir yandan da Toros gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı.

Mersin, DP’nin en güçlü olduğu illerin başında geliyordu ve bu başarıda Müfide İlhan’ın da payı vardı. Abdullah Ayan’ın deyimiyle “ayağında çizme, elinde kırbaç at sırtında, Gözne’den Fındıkpınarı’na İçel’i karış karış harmanlayan, kürsüye çıktığı vakit hitabetiyle dinleyenleri coşturan bir siyasetçi” idi.

Seçim günü, Yeni Mersin gazetesinde İlhan’ın çalışkanlığı, bilgi birikimi övülüyor ve onun seçilmesinin “Mersinliler için haklı bir iftihar vesilesi”, “dünya ölçüsünde Türkiye için yepyeni bir zihniyetin ifadesi” olacağı vurgulanıyordu. Nitekim Mersin’in başına kadın bir başkanın gelmesi yurt dışında dahi büyük ilgi çekti.

İlhan, kenti hemşehrilerin “müşterek evi” olarak tanımlıyor ve idaresinde erkekler kadar kadınların da bulunmasının zorunlu olduğunu söylüyordu. Mecliste tek kadın olmasından dolayı üzgündü ama “Mersinli hemcinslerim yardımlarını esirgemeyecektir” diyerek onlarla birlikte siyaset yapacağını ilan ediyordu.

Dönemin tanıklıkları sabah erkenden işe koyulan, sokakları gezen, su basan yerleri bizzat temizleten bir başkan profili çizer. Ancak ilk günden itibaren sadece kıt kaynaklarla görev yapmaya çalışan bir belediyenin başkanı olarak değil kendi partisinden de ciddi muhalefetle karşılaşan bir kadın olarak pek çok zorlukla mücadele eder.

İlhan’ın önündeki en çetin mesele yıllardır çözülemeyen şehir oteli(Ak Otel) kriziydi. İlhan’ın “baykuş yuvası”na dönen otel inşaatının tamamlanması için gerekli parayı bulamaması büyük bir başarısızlık olarak yansıtıldı. Uzun süren gerginlikler sonrası Aralık 1951’de İlhan’ın başkanlığına yetersizlik şerhi düşüldü. İlhan’ın aleyhindeki oylar kendi partisinden, lehindeki oylar CHP’dendi! İçişleri Bakanlığı raporu bir süre tereddüt etse de onayladı ve 17 Aralık’ta yeni başkan, İlhan’ın baş muhalifi Fahri Merzeci oldu. Böylece ilk kadın belediye başkanımızın görev süresi 15 ayla sınırlı kaldı.*

Gerçek manada bir başarısızlığı, olumsuz bir imajı olmayan İlhan’ın bu kadar kolay hedef alınmasında kuşkusuz kadın olması rol oynamıştı.

Bu bakımdan dönemin kıdemli gazetecisi Ahmet Emin Yalman “Türk kadınının umumi hayatta vazife görmesinin bu güzel örneğine haşin şekilde son verilmesi” dediği meselede sadece Mersin’i değil tüm ülkeyi ilgilendiren bir yan olduğuna dikkat çekmişti. Yine bu süreçte Cumhuriyet’te Hem Nalına Hem Mıhına köşesindeki “Bayan Müfide İlhan’ın gözyaşları” yazısı ise kadınların bugün de mücadele etmek zorunda oldukları cinsiyetçi klişelerin nasıl bir koza dönüştürüldüğünü göstermesi bakımından çarpıcıdır. Makalede İlhan’ın bir toplantıda kendine yönelik hücumlar (ki yazara göre hücumlar haksızdır) neticesinde “hıçkıra hıçkıra ağlayarak salonu terk ettiği” belirtiliyor, buradan “hassas kadın tabiatının belediye başkanlığı gibi sağlam sinirler gerektiren bir işe uygun olmadığı” sonucu çıkarılıyordu. “Yazık değil mi sinirlerine ve gözyaşlarına” diye biten yazı İlhan’a, kendi iyiliği için belediye başkanlığını bırakmasını öğütlüyordu!

İlhan, DP’den ayrıldı ancak pasif bir hayat yaşamadı. Siyaset ve başka pek çok faaliyet, hayatında oldu. 2 Şubat 1996’da yaşamını yitirdi. Adı Mersin’de yaşatılıyor. 70 yıl önceki gibi köstek olmaya çalışan “erk” sahipleri olsa da kadınlar için siyasi ve sosyal yaşama bıraktığı miras yine kadınlar tarafından güçlendirilerek büyüyor.

*Abdullah Ayan, Müfide İlhan’ın görevden alınması süreci boyunca yaşananları Tuz Deposu’ndan Taş Bina’ya serisinde detaylı bir şekilde anlatır. Bu eseri tüm Mersinlilerin okumasını isterim.

Kültürhane Menü/Dergi (Tüm Sayılar)

Related

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *