Burçak Görel
“Bırakın desteği; kadının önüne engel olunmasın! Bakın o zaman neler neler yapabilirler…”
Bu cümleyi duyduğumda aklıma Türkiye feminist hareketinin 2010-11 yıllarında örgütlediği “Erkeklerden Alacaklıyız” kampanyası geldi. Hak ettiğini almak için her daim mücadele etmek zorunda bırakılan, başarmak için illaki zorluğu aşmak durumunda olan kadınlar ve tabii onların yazılmamış hikayeleri, görünmeyen tarihi… Bu hikayeler var, bir yerlerde yaşıyor ancak biz bu hikâyeleri genellikle erkeklerden, kadınların sayılara ve çeşitli genelleme- lere sıkıştırıldığı, projelerin, kampanyaların, erkeklerin gölgesinde bırakıldığı biçimlerle dinliyoruz. Nitelikli görünürlük ve temsil edilebilme hâlâ kadınların en büyük sorunlarından biri. Niteliği tartışmaya açık olsa da kadınların görünürlüğünü sağlamaya çalışan çalışmalar, çabalar yok değil.
Bir cümlenin akla böylesi düşünceler getirmesi de tesadüf değil. Cümlenin sahibi, “Zoru Başaranlar” adlı kitabında Mezitli Belediyesi’ne bağlı Kadın Üretici Pazarı’nda üretim yapan kadınların yaşam hikayelerini kaleme alan ve Mor Sohbetler’in konuğu olan yazar İpek Ongun. Hazırlık süreci yaklaşık 1 yıl süren kitap, Mezitli Kadın Üretici Pazarı’nı, bu pazarı var eden kişilerle görüşmeleri ele alıyor. Kitabın önemli yanı ise Ongun’un “Projenin asıl kahramanları” dediği üretici kadınların hayatlarına dair kesitlere ve üretici kadınların cümlelerine yer veriyor olması. Uzun hazırlık sürecinde birçok köy gezilmiş, kadınların tek tek kapısı çalınmış. “Amacım onları dinlemek ve anlamaktı. Bunun tek yolu her biriyle tek tek konuşmaktı. Bu şekilde genellemelerin önüne geçmiş olduk. Bu kadınların çok çarpıcı hikayeleri var ve her biri kendi hikayesinin kahramanı,” diye açıklıyor Ongun bu tercihini. Bu sayede hem üretici kadınların başarısı tarihe not düşülmüş oluyor hem de biz gazete haberlerinde “kadınlar” üst başlığı altında görmeye alıştığımız, birbirinden farklı onlarca kadının isimlerini öğreniyor, gülüş- lerini görüyor, cümlelerini işitiyor, evlerine konuk oluyoruz.
Evveliyatımız, erkeklerin yazdığı tarih anlatılarıyla ve tarihi yazılmayan kadınlarla dolu. Tarihimiz bilmediğimiz, duymadığımız, tanımadığımız kadınlarla, onların görünmeyen, karşılığı verilmemiş emekleriyle dolu. Aslında çoklar ama yoklar. ‘Zoru Başaranlar’ yanı başımızdaki kadınların binbir emekle imza attığı büyük başarının hikayesine yaklaşmak, onları bir nebze dahi olsa tanımak için atılmış bir adım. Umalım ki bir sonraki adım, kadınların zoru başarmak zorunda kalmadığı yarınlara doğru olsun.