Malumunuz Kültürhane’nin varoluş ve ilerleyiş metaforlarından biri de bisiklet. Yapageldiklerimizin çoğu bisikleti iki teker üzerinde tutabilmek için pedal basmaya benziyor. Neredeyse dört senedir elimizin ve aklımızın erdiği, ayağımızın basabildiği pedalları bulmaya, onlara basmaya çalışıyoruz ki ayakta ve olduğumuz, inandığımız yerde kalabilelim.
Öte yandan belli bir hıza sahip bisiklet pedal basmanıza gerek kalmadan da ilerleyebilir. Hatta bisikletin en güzel sesini ancak o anlarda zincirin ruble dişlerinden akmadığı ama tekerin dönmeye devam ettiği o anlarda duyabilirsiniz. Gövde hub sesi denilen bu sese şimdiye kadar hiç kulak vermemiş olsanız bile eminim neden bahsettiğimi hemen hatırlayacaksınız.
Kültürhane’nin dijital ve basılı yayınları açısından da o sesi dinlemenin zamanının geldiğini hissediyoruz. Bir süre pedala basmayalım, sahip olduğumuz momentumun sesini, yankısını dinleyelim, biraz muhasebe yapalım istiyoruz.
Öyle ya, 2020 yılında başından beri hummalı bir şekilde hem dijital, hem de basılı yüzlerce içerik hazırladık, paylaştık. Dünyanın öbür ucundan yanıbaşımıza onlarca dostumuza, hemşehrimize, hocamıza Kültürhane’nin mikrofonunu uzattık, fezasını açtık.
Yalan yok, böylesi bir gidişata pek de hazırlıklı değildik. Yolun başındaki düşüncemiz, Kültürhane’nin fiziki etkinliklerini yayınlamak ve metinleştirmekti. Bir de Mersin’den mekan ve insan hikayeleri anlatmayı arzuluyorduk. Fakat pandemi ile birlikte tüm hazırlıklarımız boşa düştü; kapanmalarla ne etkinlik kaldı ne de buluşma imkanı.
Hızla dijital buluşmalara kaydırdık emeğimizi. Çok geniş bir yelpazede konuda ve konuklarla çevrimiçi sohbetler düzenledik. Biz değil, herkes bu tip buluşmalara yöneldi ve haliyle bizim yaptıklarımız bu dijital içerik samanlığında toplu iğne başına döndü. Bu kadar zengin içeriği görsel ve kurgusal olarak daha nitelikli hale getirecek hazırlık ve birikimden mahrumduk. Menü-Dergi özgün içeriğimizi elinden geldiğince aktaran bir yayın oldu ama kapanmalar onun da dolaşımının çok sınırlı kalmasına yol açtı.
Geçen bir yılın çok hızlı bir değerlendirmesini böyle yapabileceğimizi düşünüyorum. Şimdi pedallara biraz daha az basma zamanı… Biraz tekerden gelen sesi dinleme, dinlenme ve yeni üretimleri planlama ve hazırlama dönemi.
Kültürhane Stüdyo’yu bir süre nadasa bırakalım dedik yani.
Kültürhane bizim, kent bizim. Daha yapacak çok işimiz, alacak çok yolumuz, basacak çok pedalımız var. Ama biraz nefeslenme ihtiyacı da aşikar. Bu yüzden bir süreliğine müsaadenizi istiyoruz.
İlk sayıyı bir denizcilik terimi ile “Vira” nidası ile açmıştık.
Bu -şimdilik- son sayıyı da aynı şekilde bitirelim.
FUNDO!